Pencerenin perdesini, Aç bana göster yüzünü!
Bu şarkıyı çocukluğumdan beri çok sevmişimdir. Ama ben size şimdi bu şarkıdan bahsetmeyeceğim. Bahsedeceğim şey örtücü de dediğimiz fotoğraf makinelerinde bulunan perde sistemi olacak. Fotoğraf kelimesinin ışık ve yazı anlamına gelen photos ve grafi kelimelerinin birleşmesinden meydana geldiğinden ve anlamının da ışıkla yazı yazmak olduğundan daha önce bahsetmiştim. İşte bu ışığın ne kadar büyüklükteki bir delikten geçeceğinin belirleyen ve objektiflerin içinde bulunan diyafram sisteminin yanında, bu ışığın ne kadar süre ile içeri gireceğini belirleyen ve fotoğraf makinelerinin içinde bulunan bir perde sistemi de bulunur.

Enstantaneyi belirleyen fotoğraf makinesinin içinde bulunan ve makinenin modeline göre sağa sola ya da aşağı yukarı açılıp kapanan bir perde sistemidir. Tamamen ne kadar süre ile makinenin çekim yapacağını belirleyen bu sistem, içeri giren ışık miktarını doğrudan belirleyen bir diğer faktördür. Saniyenin 800’de birine kadar kısalabilen bu süre otomatik olarak 30 saniyeye kadar uzayabileceği gibi, bulb denilen özel bir modda saatlerce sürebilir. Bu sayede uzun pozlama dediğimiz özel teknikler, gece fotoğrafları ve yıldız fotoğrafları gibi çekimler mümkün olur.